Bu işi bilenlerden ziyade, bu tweeti görüp benim gibi ticaretin 't'sini bilmeyenler için birkaç şey karalamak istedim. Ben ticaretle uğraşan bir aileden gelmiyorum. Bu yüzden ticarete atılırsam, ailemde bunu yapacak ilk kişi ben olacağım. Yani her şeyi kendim öğrenmek zorundayım, 'Bir şeyi ilk öğrenen kişi, en pahalıya öğrenir' gibi biraz havalı bir önermeyle yazıma başlayayım.
Öncelikle şunu belirteyim, Serkan Abi'nin verdiği tavsiye üzerinden kendi deneyimimi anlatmak istedim. Kendisine herhangi bir imada bulunmak için yazmıyorum.
Ben de benzer bir tweet serisi gördükten sonra Amazon veya Etsy'de satış yapma fikriyle bir anda aydınlanmıştım. Tabii ki araştırmaya başladım ve araştırdıkça, sosyal medyada 'Ben milyon ciro yaptım, sen de yapmak ister misin?' veya 'Sen hala beyaz yakalı mısın, ey pis fakır?' gibi reklamlar belirmeye başladı.
Allah'tan araştırmayı seviyorum ve endüstri mühendisiyim. Hemen milyon ciro hayallerine kapılmadım. Araştırmaya devam ettim ve işin aslında sandığım gibi olmadığını gördüm. Ama yılmaya niyetim yoktu. Kendi kendime bir case study hazırlamaya karar verdim.
Bir ürün seçtim, İngiltere'deki Amazon'da satmak üzere. Satış rakamlarına baktım, hangi anahtar kelimeleri kullanmışlar onu belirledim ve bu anahtar kelimelerin analizlerini yaptım. Hangi anahtar kelimeyle satış yapabilirim ve sıralamada yükselebilirim diye araştırdım. Benzer ürünlerin hepsini (evet, hepsini) inceledim, insanların neden 5 yıldız, neden 1-2 yıldız verdiğini belirledim ve not aldım.
1-2 yıldız verenlerin sorunlarını çözebilecek, 5 yıldız verenlerin övdüğü özellikleri içeren bir ürün için Eminönü'ne gittim. Toptancılarla görüşüp fiyat aldım. Bu çalışma için uygun olan ürünleri ve toptancılarını buldum buldum, fiyat aldım. Sonra masraf kalemlerimi belirlemeye başladım. Maliyet hesaplaması yapmam gerekiyordu ki ürünü satmanın mantıklı olup olmadığını görebileyim. Yani, ROI'yi hesaplamam gerekiyordu.
Ürün maliyeti, kargo maliyetleri, Amazon maliyetleri, FBA maliyetleri, giveaway yapmanın maliyetleri, giveaway için aracı maliyetleri, ara depo maliyeti, sabit giderler, bu işin en önemlisi olan reklam masrafları ve ürünlerin düzgün görsel ve videoları (ben gerçekten fotoğraf çekmekte çok kötüyüm), ilgili kategorideki tahmini iade oranlarına göre ürün başına iade masrafının belirlenmesi gibi bir sürü kalem için tahmini maliyetleri belirledim. Kim bilir daha kaç tane gider kalemini atladım (dediğim gibi, ticaretin 't'sini bilmiyorum).
Ürünün satış fiyatı aşağı yukarı belli, ürünün gelir kalemi tek ama gider kalemi sayısı çoook. Her neyse, hesaplama yaptım ama ürünleri karlı bir şekilde satamıyordum. Karlı satış yapabilmek için ne yapmam gerektiğini, hangi maliyetleri kısabilirim diye düşünmeye başladım. Birkaç kalemi kısa sürede belirledim ama bu, ürün başı maliyetimi düşürmüyordu.
Sonunda, başlangıç için elimdeki paranın ürünleri karlı bir şekilde satabileceğim kadar ürün almak için yeterli olmadığını fark ettim. Çok ürün alamazsam, lojistik masraflarını ve birim başı ürün masrafını minimize edemiyordum. Elimdeki para ile üreticiye doğrudan gidemiyordum, çünkü muhtemelen 'Hadi oradan!' derlerdi. :)
Şu anda Amazon veya başka platformlarda ürün satmak için ya ticareti bilen, elinde para olan birisi olmam gerekliydi ya da üretici olmam gerekiyordu. Bu sürede niş, toptan üretilemeyecek bir şeyler satmalıyım ya da bu hikayeden vazgeçmeliyim diye düşündüm (spoiler: ben vazgeçtim, şimdilik. Başka fırsatlar çıktı karşıma).
Bu noktada Etsy ve Amazon Handmade devreye giriyor. Burada satılan ürünler genellikle topluca üretilemeyecek, kişiye özel ürünler. (Evet, dijital ürünleri bir kere üretip birden fazla kez satabiliriz ve bazı Etsy mağazaları var ki, önermesi, sattığı ürünler çok iyi ancak benim yapabileceğim şeyler değil, bu yüzden konu dışı). Ancak burada, ürünlerin içine lojistik gibi en büyük gider kalemlerinden birini rahatlıkla ekleyebiliyordum. İnsanlar, kişiselleştirilmiş bir ürüne normalde vermeyecekleri paraları vermeye istekli olabiliyorlarmış gerçekten de.
Bu noktada araştırmalarımı derinleştirdim ve sonunda bir kategori belirledim, satış verilerini, keywordleri vs. inceledim, yaklaşık maliyet hesabı yaptım ve karlı bir şekilde satabileceğimi buldum. Ancak tek bir satış bile YAPAMADIM. İki sebebi vardı: birincisi, görsellerim çok kötüydü; ikincisi, metin yazarlığım berbattı. Diğer ürünleri taklit etmemek adına ürün açıklamalarını farklı bir şekilde yazayım dedim ancak çok kötü olmuşlardı. Sonrasında elimden geldiğince ürün görsellerini düzelttim, ürün açıklamalarını revize ettim ve anahtar kelimelerimi değiştirdim. Reklam verdim. Satabileceğim başka niş örnekler buldum (açtığım mağazaya uygun) ve onlar üzerinden reklam yaptım ama yine de görsellerim, metin yazarlığım yeterli değildi.
Bir süre sonra bazı ürünlerde telif uyarısı aldığım için ürünleri kaldırmak zorunda kaldım (el örgüsü bile olsa D*sney ürünlerine bulaşmamak gerekiyormuş). En sonunda, peş peşe yaptığım hatalar ve cahillik yüzünden (etsy gibi kişiselleştirilmiş ürünlere farklı bir strateji ile yaklaşmak gerekiyormuş, ben bunu bilmiyordum) tek bir ürün bile satamadım. Sonrasında karşıma başka bir alanda fırsat çıkınca, bu işi durdurmaya karar verdim.
Geriye dönüp baktığımda, iyi ki araştırmışım, iyi ki Etsy gibi başlangıç maliyeti düşük bir platformda ve niş bir alanda bir şeyler satmaya çalışmışım. Bu deneyim için harcadığım para çok düşük kaldı bu sayede. İnsanlar tonla para harcayıp büyük zararlarla karşılaşabiliyorlar ne yazık ki. Tabii ki, bu süreçte birçok farklı kişinin deneyimlerinden faydalandım. İnsanların deneyimlerini karşılıksız paylaşması çok güzel bir nimet, değerini bilene. Ben de hepsine teşekkür ederim kendi adıma.
コメント